Pop Müzik Ve Geldiği Nokta
Pop Müzik Ve Geldiği Nokta
Son yıllarda pop müzik dinlemek sanki bir alışkanlık halini aldı. Ancak artık dinlediğimiz pop müzik şarkıları-birkaç şarkıyı tenzih ediyorum- kulağa aynıymış gibi geliyor. En azından bana. Karşımıza sürekli olarak yeni sanatçılar çıkıyor ve kendime “bu ülkede ne kadar çok sanatçı varmış meğer" demeden edemiyorum. Bana öyle geliyor ki 1980 li, 1990 lı yıllardan itibaren ülkemizde sanat kavramı değişti. Öncelikle televizyonların program ihtiyacı ve bu programları masrafı en aza indirgeyerek hazırlama isteği, saatlerini doldurma telaşı ve ek olarak şarkıcıların ünlü olma, tanınma, para kazanma arzuları ülkemizin sanat ve sanatçı manzaralarını belirledi.
Ülkemizde bir
medya, sanatçı ve plak şirketi üçlemesi var. Hem yazılı ve hem görsel medya belirli
şarkıcıları ön plana çıkarmak için sanki ağız birliği etmiş. Kendinizi
pavyondaymışsınız gibi hissettiren TV programları da rating sıralamalarında üstlerde
yerini alınca sistem tamamlanıyor galiba.
Batı'da ve şu anda ülkemizde yapılan, hemen her gün radyo ve televizyonlarda dinlediğimiz müzik, teen-age yani 13-15 yaş, yani onların bizim buluğ çağı dediğimiz kuşağa hitap etmek amacıyla yapılıyor. Bu kuşak 16 yaşına geldiğinde gerçekten dinlemek istediği türde seçimini yapıyor ve yaşlarının gerektirdiği müziklere yöneliyor. Bu türler Rock müzik, Caz ve Klasik Müzik oluyor.
Belirli eğitim düzeyinin üstündekiler de opera ve daha ağır müzik türlerine yönelebiliyor. Ancak eğlence müziği dediğimiz ve her yaştan insanın dans etmek, eğlenmek istediği müzik de dans müziği adı altında ayrı listeleniyor. Yani demek istediğim, müzik keskin türlere ayrılmıştır ve her müzisyen başka dallara el sallasa da kendi alanında eserlerini üretir.
Eğer bir ülkede tek
bir müzik türünden pop müzik diye bahsediliyorsa o ülke tek sesliliğin
zavallılığında sürükleniyor denebilir. Çünkü bugün biliyoruz ki, çok sesli
bir toplumun temel besin kaynaklarından biri çok sesli müziktir. Atatürk'
ün zamanında çok sesli devlet konservatuarını ve orkestraları kurmasının
ardında yatan gerçek de işte buydu.
Yorumlar
Yorum Gönder